Unutulur ve yerin doldurulur

Unutulur ve yerin doldurulur. Unutmaz deme…

Bir ben miyim bunu yeni fark eden,

Yoksa düzen böyleydi de haberim mi yoktu!

Galiba biraz geç oldu, ama kabullenmek de pek kolay gibi görünmüyor.

Emek verdiğim, zaman harcadığım ne kadar değer varsa göz önünde kül olup giderken, benim yapabildiğim tek şey kabullenebilmeye çalışmak oluyor.

Olsun,  bu da kötünün iyisi, geç olsa da fark etmek,  o da güzel diyorum şimdi.

Film şeridi gibi gelip geçiyor gözümün önünden.

Kimler geldi, kimler geçti hayatımdan.

Kimileri bakıp geçti, kimileri derin yaralar bıraktı, ama o da geçip gitti.

Ne dostlar, ne yerler, ne işler, ne kişiler geldi ve çok azı hayatım da kaldı.

Ben mi terk ettim! Kendisi mi geçip gitti! Gerçekten bilmiyorum bunu cevabını.

Kimi iyi ki gitti, Kimisi için “Neden?” diye soruyorum kendi kendime.

Kendi içimden şöyle diyorum:

“Unutulur ve yerin doldurulur. Olmaz deme ve unutma! Hiç kimse vazgeçilmez değildir. İşin, aşkın, dostluğun… Unutulmak için sadece yeteri kadar zaman lazım. Belki sen onu bırakırsın belkide o seni…”

Dikkatinizi çekebilecek blog yazım: favorim.net/adaylar-secimin-sefasini-surerken-cefasi-millete/

70 / 100

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.